Posts

Showing posts from 2020

Kendimizi nasıl fark ederiz?

Image
Uzun yolculuklar tek bir adımla başlar. Evet arkadaşlar başarılı olmuş insanların bir başlangıç, bir fark ediş noktası vardır. Belki bir kelime, belki bir foroğraf, belki de bir müzik. O ilk adımı atmalarını sağlayan bir şey mutlaka vardır. Bugün çoğumuzun da tanıdığı Barış Özcan'ın nasıl oturduğu yerden ayağa kalktığını biliyor musunuz? Bir videosunda diyor ki: Uzaya gönderilen roketleri izlemek küçüklüğümden beri her zaman ilgimi çekmiştir. O zamanlar sebebini tam olarak bilmiyordum tabi ama ekranın karşısındaki koltuğuma oturup, o fırlatma ritüelini, o ritüeli oluşturan tüm adımları başından sonuna kadar izlemek bana müthiş bir keyif veriyordu. Geri sayımın ardından ateşlenen o güçlü roketlerin açığa çıkardığı enerjiyle gök yüzüne doğru yükselen bir kütleyi seyretmek. Bazılarına saçma gelebilir. O zamanlar sebebini tam olarak anlayamasam da benim için çok önemliydi. Hayatım boyunca ekranın karşısındaki o koltukta oturup başka şeyleri, başka olayları, başka insanlar...

Karamsarlığa düştüğümüzde yapmamız gerekenler/Hazır mısın?

Image
Öncelikle karamsarlık, "karamsar olma durumu, kötümserlik" olarak sözlükteki yerini almaktır. Karamsarlık bir duygu problemidir ve şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Senin bir iş üstündeki uğraşından vazgeçemene sebep olacak kavramlardan biridir. Peki bu durumu bir kenara bırakıp yolumuza koşar adımlarla nasıl devam edeceğiz? Bunu birkaç liste şeklinde söylemek en mantıklısı olur. Bencil Olmayı Bırakın Başkalarını sevindirmek, mutlu etmek gönlünü kazanmak, sizin de olumlu yönlerinizi açığa çıkartıp bu duygunuzu geliştirecektir. Buna emin olabilirsiniz. Birinin ağır yükünü taşımak veya birine yol tarifi için yardım etmenin neresi zor öyle değil mi? Mutlu Olmak İçin Küçük Bir Neden Bulun İnsan, hayatının her alanında mutlu olmak için kendine küçük nedenler bulmalıdır. Bir kuş, bir ağaç, gün doğumu veya güzel bir gün batımı hatta birisinin giyimi bile buna dahil olabilir. Merak etmeyin bunları düşünüp mutlu olan tek kişi siz değilsiniz. ...

Nasıl kahraman olunur/ Hazır mısın?

Image
Yıllardır izlediğimiz, dergilerde okuduğumuz süper kahramanlar gibi olmayı hepimiz en az bir kere hayal etmişizdir. Iron man gibi uçmayı, Hulk gibi güçlü olmayı ve Thor gibi şimşeklerin efendisi olmayı. Belki Iron man uçamayacağız, belki hulk kadar asla güçlü olamayacağız veya Thor gibi yıldırımlara hükmedemeyeceğiz. ama biz de birer süper kahraman olabiliriz. Nasıl mı? Yardım ederek... Mesela yolda yürürken karşınıza yardıma muhtaç bir kedi çıktı. Bu kediye elinizden o an ne geliyorsa yardım edin. Ve artık kedi için bir süper kahramansınız. Veya yaşlı bir amca bankadan emeklilik maaşını yeni çekti ve bir kısmını yere düşürdü. Bu duruma hemen müdahale edin. Artık yaşlı amcanın gözünde bir kahramansınız. Yada mendil satıp küçücük yaşta ailesine para götürmeye çalışan küçük bir kız gördünüz. O an elinizden ne geliyorsa yapın. Maddi anlamda hiçbir destekte bulunamıyorsanız, manevi anlamda küçük kızın yüzüne küçük bir gülümseme bıraktırın. Tebrikler! Artık bir süper kahr...

Umudunu yitirme/ Hazır mısın?

Image
Size bir hikaye anlatacağım. bankacı Andy Dufresne'in hikâyesi. Bu, umut etmenin ve zekânın hikayesi. 1947 yılında başarılı bir bankacı olan Andy Dufrense aynı başarıyı evliliğinde gösterememektedir ve eşi tarafından başka bir erkekle aldatılmaktadır. Bunu kabullenemeyen Andy, eşinin aşığıyla buluştuğu bir gece alkolün de verdiği cesaretle silahına mermileri doldurur ve öfkeyle aracından iner. Eşi ve aşığının bulunduğu eve gidip onları belki de öldürecekken vazgeçer ve geriye döner fakat bu dönüş Andy'i kurtaramaz. Aynı akşam eşi ve aşığı o gece yataklarında mermi yağmuruna tutulmuşlardır. Olay yeri incelemelerinde Andy'nin ayak izlerine rastlayan polis, onu yargının eline teslim eder. Suçsuzluğunu kanıtlayamaz ve iki yıl ağırlaştırılmış mübbet hapse mahkum edilir. Tabiki size filmi baştan sona anlatmayacağım. Umut etmek için hiçbir şeye gerek olmadığını anlatmaya çalışacağım. Okumamak için neden direndiğimizi. Neden vazgeçmemek gerektiğini, iğne ...

Fırsatları nasıl değerlendirmeliyim/ Hazır Mısın?

Image
Hepsi birer çizgi, diye geçirdi aklından. Her bir kişiyi hayali bir haritada çizili bir çizgi olarak düşündü. Hayatlar birbirleriyle kesişen, teğet geçen, birleşen ve sonra ileriye giden devasa arapsaçı gibiydi. Orda dışarıda, dünya yollarında, milyonlarca çizgi, hayat çizgisi vardı. Milyonlarca yön. Başlanan yollar, tesadüfen yön değiştiren, bazen de aniden çıkmaz olanlar. Bir anda birbirine âşık olan iki kişinin farklı yollarının keşismesi tesadüflere bağlıydı. Dünya üzerinde istedikleri saçma rotaları çizip istedikleri yere gidebilir ve birbirleriyle hiç karşılaşmayabilirlerdi. Veya birbirlerini hiç tanımadan birkaç defa karşılaşabilirlerdi. Her sabah aynı otobüse binebilirler ve birbirleri hakkındadaki hiçbir şeyden haberdar olmayabilirlerdi. Bu durum, birbirleriyle temas kurmadan, hayatlarının sonuna kadar devam edebilirdi. Ancak bazen tesadüfen yapılan bir espri bile sihirli bir şekilde yollarını kesiştirebilirdi. Yalnız başına gittikleri sönük yollar tek bir yolda birleşebilirdi...

Çok çalışmak mı derin çalışmak mı? / Hazır mısın?

Image
Üretkenliğimizi, verimliliğimizi nasıl artırabiliriz? Su gibi akıp geçen zamana nasıl ayak uydurabiliriz? İpucu veriyorum: çok çalışarak değil. Derin çalışarak. Derin çalışmak: ne demek bu? Profesör Cal Newport'a göre: Dikkat dağınıklığı olmayan tam konsantrasyonlu bir durumda, bilişsel yetenekleri sınırlarına kadar kullanarak gerçekleştirilen profesyonel aktiviteler. Dünyayı değiştiren eserler hep bu yöntemle çalışarak ortaya çıkmış. Yazılan kitaplar, bestelenen müzikler gibi sanatsal üretimlerden tutun da, çözülen problemler ya da icat edilen şeylere kadar. Kolunu, bacağını gerekirse tüm vücudunu kullanarak tam bir konsantrasyon içine girdikten sonra ortaya çıkabiliyor. Bir de yüzeysel çalışmak var. Buna sığ çalışmak da diyebiliriz. Çok fazla dikkat gerektirmeden yapılan işler. Dolayısıyla bilişsel yetenekleri öyle fazla zorlamaya da gerek yok. Yani neredeyse herkesin sadece bir parmağını kullanarak yada o parmağı şıklatatak kolaylıkta yapabileceği işle...

Seçenekler arasında kalmak/ seçim yapmak/ Hazır mısın?

Image
Matrix filmini çoğunuz izlemişsinizdir,  filmi izlemeyenlerin bile mutlaka bir kere gördüğü bir sahne var. O sahneyi hatırladın mı? Evet, Morpheus'un Neo'ya sunduğu mavi ve kırmızı hap seçeneği.  "Mavi hapı alırsan hikaye biter. Yatağında uyanır ve istediğin şeye inanırsın. Kırmızı hapı alırsan. Mucize ülkesinde kalırsın ve sana tavşan deliğinin ne kadar derin olduğunu gösteririm." Dedi. Ve ekledi." Unutma! Sana gerçeği öneriyorum. O kadar!!" Neo'nun hangi hapı seçtiğini bıraktığım linkten öğrenebilirsin.  (Link) Önemli olan sen bu durumda kalsan hangi seçeneği seçerdin?  Normal yaşantına devam edip bulunduğun küçük dünyandan hiç çıkmamayı mı, yoksa kimsenin kolay kolay cesaret edemeyeceği üzüntüsüyle mutluluğuyla diken üstünde diken olan yolu mu seçerdin? Hemen cevap vermek zorunda değilsin. Yazıyı okumayı bitirdikten sonra karar aşamasına beraber geçeriz. Dostum, her gün, bazen her saat, hatta zaman zaman her an iki veya...

İmkansızı Başarmak/ Hazır mısın?

Image
Uyandın, işe gittin veya okuluna gittin belki de evdesin bugün. Yani diğer günler nasılsa bu günün de nerdeyse aynı. Bu durum hoşuna gitmiyor ama hiçbir şey yapmıyorsun. Başarmak İstediğin şey sana çok uzak geliyor olabilir, belki de zamanı geçti artık diye düşünüyorsun. Zamanı geçti diye düşünüyorsan sana 40 yaşında üniversite kazanan, 47 yaşında öğretmen olan Sakine Çakır'ı hatırlatmak isterim. Milyonlarca örnekten birisi bu sadece. Ama dersen ki "hedefim bana çok uzak"  o zaman da imkânsızı başarmanın hiçte imkânsız olmadığını anlatmak isterim.  Bu gün 29 Şubat 2020. Her 4 yılda bir gelen bu özel günle başlangıç yapman çok havalı olurdu gerçekten. İmkansızın hiç te öyle zor, başarı yüzdesi az gibi olmadığını anlaman için sadece başlangıç yapman yetiyor. Normalde başarabilirsin, yenmen gereken ilk hedef kendinsin. Başarmak için kalkışacağın iş ne olursa olsun kendi içindeki karamsarlığı yenmekten zor değil. Bu senin hikâyen, bu hikâyeyi sadece...

Başarı hikayeleri/Walt Disney'in hikayesi/ Hazır mısın?

Image
İrlanda göçmeni bir ailenin oğlu olan Walt Disney, hasta olan babası çalışamadığından ve ekonomik durumlarının kötü olması nedeniyle sürekli çalışmak, para kazanmak zorundaydı. Ayrıca ailesi sürekli taşındığı için düzenli bir hayata da sahip değildi. Disney, maddi yetersizlikten okula devam edemediği için herhangi bir mesleğe de sahip değildi. Bu nedenle girdiği işlerin hepsi geçici olduğu için ayrılmak zorunda kalıyordu. Babasının ölümü ile derin bir sarsıntı yaşayan Walt, babasını tedavi ettiremediği için kendini suçladı ve bir süre bunun etkisinden kurtulamadı. Walt tam bir kitap kurduydu ve kazandıklarının bir miktarını kitaplara ayırıyordu. Bir gün kitapçıdan aldığı kitabın arasında bir reklam kağıdı gördü. Kağıtta “Kansas City Sanat Enstitüsü sizi ücretsiz kurslara çağırıyor” yazıyordu. Yazıyı okuyan Walt hiç düşünmeden kursa yazılmaya ve çizim konusunda kendisini geliştirerek bir meslek edinmeye karar verdi. Üstelik kurs için herhangi bir ücret ödeme...

Harekete geç/ kendimi bir adım daha nasıl ileri götürebilirim?/ Hazır Mısın?

Image
İşini eline al ve başla. Olmadı mı? Tekrar başla. Yine mi olmadı? Tekrar. Bir daha dene. Ve bir daha.  Milyonlarca kere uğraş, çaba göster,kendini parçala ama asla vazgeçme. Önüne koyduğun işin her ne ise tekrar denemeni hak ediyor. Düşünsene o senin hayalin ve sen hayalini bir-iki kere denedikten sonra vazgeçerek bırakacak mısın? Bu sana da, o her gece yatmadan önce düşlediğin şeye de hakaret. HAREKETE GEÇ çünkü senden önce birileri bunu başlamak için çaba sarf ediyor. Çalışmadığın her an bir adım geriye gidiyorsun. Harekete geçmediğin her saniye daha da zorlaşıyor. "Başlamak için çok geç" diye söylenme. Çünkü ne zaman başlarsan başla asla geç değildir. Bunu düşünerek hiç başlamamayı tercih edersen, veya şu zaman başlarım dersen, o zaman asla gelmez.  Sen asla kazanan olmazsın, sen asla kazanmanın verdiği hazzı alamazsın. Biliyorum istediğin şeylerden biri de kimsenin kolay kolay hazzını alamayacağı,  yaşayamayacağı şeyleri yaşamak. İşte b...

Kitap okuma alışkanlığı nasıl kazanılır? kitap okumak/Hazır mısın?

Image
Bir gün yine her zaman ki koltuğumda oturuyorum. Karşımda televizyon, elimde telefon. Sol tarafımda annem televizyona dalmış. Hatta diziye öyle kaptırmış ki kendini sanki olayları kendisi yaşıyormuş gibi izliyor. Ben de telefona öyle dalmışım ki dünyadan haberim yok. Gözüm saate takıldı bir an, zaman ne çabuk geçmiş dedim kendi kendime, sonra hiçbirşey yapmayışıma devam ettim.  Günlerimin çoğu bu şekilde geçip gidiyordu... Ama bir gün var ki o gün belkide benim hayata merhaba demeye, yeni dünyalara bakmak için bulunduğum yerden kalkmama vesile olan gündü. Hemen "benim başıma asla gelmeyecek hangi güzel şey geldi" diye düşünme ha. Öyle filmlerdeki gibi fantastik şeyler yaşamadım. Sadece fark ettim. Neyi mi fark ettim?  Yine her zaman ki bölgemde telefonla uğraşıyordum. Bir videodan başka bir videoya geziniyordum. Sonra koltuğun başında bir kitap fark ettim."Beyaz Gemi". Kapağı her gün uğraştığım telefondan çok daha çekici geldi. Belki ne...

Başarmanın hissi nedir? Başarınca neler olacak?/Hazır mısın?

Image
Düşün, denemeye karar verdin, ayakların yere basıyor ve ayağa kalktın. Düşün, başarmak için ilk adımı attın.  Hayal et başarıya aç bir şekilde koşuyorsun. Evet evet bunların hepsini sen yapıyorsun. Sen kimsenin göze alamayacağı şeyleri tam karşına alıyorsun. Sen bunu yapabilecek tek kişisin, sen başarının tadını bilensin... Yol uzun bi o kadar da karanlık, biliyorsun. Karşına çıkacak fırsat sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Sen yine biliyorsun ki o şans sana gülmez. O zaman napmalısın? Evet dostum aynı fikirdeyiz. Bence de kendi şansını kendin yaratmalısın. Fikirlerin, kişiliğin özgün olsun ki her zaman yeni ve mükemmel sonuçlar bulabilesin. Aslında ihtiyacın olan çok basit bir şey, biraz motivasyon yada biraz ruhunun dinlenmesi. Önündeki hedef okul,iş, sosyal hatay her ne ise büyütmemelisin. Başarmış gibi yaşamalısın ki başarınca ne yapacağını düşünme. Her geçen gün daha da zevk almaya bak. Uykuya dalıp hayal görme, hayallerin seni uyutmasın ki her ge...

Dikkat dağınıklığı nedir? Dikkat dağınıklığını nasıl çözebilirim?/Hazır mısın?

Image
Dikkat dağınıklığı nedir? Kişinin yaşına, bulunduğu sosyo-kültürel duruma göre konsantre olmada güçlük çekme, dikkati sürdürememe ve dış etkenlerle çabuk dağılma, unutkanlık, dalgınlık, dağınıklık ve dikkat, sabır istenen işlerden sıkılma, kaçınma davranışı göstermektir. Dikkat dağınıklığı ne zaman başlar? Dikkat dağınıklığı çoğunlukla çocukluk dönemlerinde başlar ve genellikle 7 yaşından önce ilk defa bir dikkat eksikliği belirtisi kişilerde görülür. Bu problemi yaşayan kişilerin %30 veya %50'si erişkinlikte de bu rahatsızlığın belirtilerini görmeye devam eder. Dikkat dağınıklığı ve teknoloji arasındaki bağ Teknoloji giderek gelişiyor ve artık çocuklar bile akıllı telefonları ya da bilgisayarlara tıpkı birer yetişkin gibi hakim olabiliyor. Son dönemde yaygınlaşan tabletlerden bir yazıyı okumaya çalışmak ekranda belirten hareketli sembollerden ötürü güç bir durum ve dikkatin yazıya verilmesini engellemeye neden olan bir durum. Yazılara bu şekilde ...