Seçenekler arasında kalmak/ seçim yapmak/ Hazır mısın?
Matrix filmini çoğunuz izlemişsinizdir, filmi izlemeyenlerin bile mutlaka bir kere gördüğü bir sahne var. O sahneyi hatırladın mı? Evet, Morpheus'un Neo'ya sunduğu mavi ve kırmızı hap seçeneği.
"Mavi hapı alırsan hikaye biter. Yatağında uyanır ve istediğin şeye inanırsın.
Kırmızı hapı alırsan. Mucize ülkesinde kalırsın ve sana tavşan deliğinin ne kadar derin olduğunu gösteririm." Dedi.
Ve ekledi." Unutma! Sana gerçeği öneriyorum. O kadar!!"
Neo'nun hangi hapı seçtiğini bıraktığım linkten öğrenebilirsin. (Link)
Önemli olan sen bu durumda kalsan hangi seçeneği seçerdin? Normal yaşantına devam edip bulunduğun küçük dünyandan hiç çıkmamayı mı, yoksa kimsenin kolay kolay cesaret edemeyeceği üzüntüsüyle mutluluğuyla diken üstünde diken olan yolu mu seçerdin?
Hemen cevap vermek zorunda değilsin. Yazıyı okumayı bitirdikten sonra karar aşamasına beraber geçeriz.
Dostum, her gün, bazen her saat, hatta zaman zaman her an iki veya daha fazla seçenek arasında kalıyorsun. Mesela arkadaşınla dışarıya çıkınca ne yapacağınız hakkında seçenekler sunuyorsun. Veya iş yerinde önce hangi işini halletmen konusunda kendine seçenekler sunuyorsun. Ne konuda olursa olsun büyük veya küçük olmak suretiyle iki seçenek arasında seçim yapmak durumunda kalıyorsun. Bu çok doğal bir durum. Ayrıca çok da önemli bir durum. Çünkü iki seçenekten birini seçtiğin an diğer seçeneğin getireceği küçük veya büyük mutluluklar, aynı şekilde getireceği küçük veya büyük üzüntüleri de elinle itmiş oluyorsun. Yani Charles Bukowski'nin de dediği gibi "tünele girdiğinizde dikkat edin dostlarım, umut sandığınız ışık tren farı olabilir." Ama bunun tam tersi, yani trene girdiğinizde gördüğünüz ışık sizin kuruluşunuz da olabilir. Hemen ölüm olarak düşünme. Kaybolduğun tünelde ışık görmek seni ne kadar mutlu ederdi bir düşünsene.
Bu seçenekler, doğru veya yanlışlıklar hayatın her anında seninle beraber olacak. Önemli olan nokta tam burası. Her an seçenekler arasında kaldığını aklından çıkartmaman ve zamanın varsa doğru olanı bulmak için düşünmen gerekiyor. Bunu kendine alışkanlık olarak edinirsen her şeyin yavaş yavaş düzelmeye başladığını göreceksin. Mesela işe hangi kitabı okusam bana faydalı olur diye başlayabilirsin. Yada hangi filmi izlesem bana faydalı olur diye de başlayabilirsin. Film'in insana ne faydası olur ki diye düşünüyorsan filmlerin insan düşünce yapısına etkisi blogumu bokuyabilirsin.
Şimdi dostum, yazının başındaki sorduğum mavi ve kırmızı hap seçeneğinden hangisini seçerdin?
"Mavi hapı alırsan hikaye biter. Yatağında uyanır ve istediğin şeye inanırsın.
Kırmızı hapı alırsan. Mucize ülkesinde kalırsın ve sana tavşan deliğinin ne kadar derin olduğunu gösteririm." Dedi.
Ve ekledi." Unutma! Sana gerçeği öneriyorum. O kadar!!"
Neo'nun hangi hapı seçtiğini bıraktığım linkten öğrenebilirsin. (Link)
Önemli olan sen bu durumda kalsan hangi seçeneği seçerdin? Normal yaşantına devam edip bulunduğun küçük dünyandan hiç çıkmamayı mı, yoksa kimsenin kolay kolay cesaret edemeyeceği üzüntüsüyle mutluluğuyla diken üstünde diken olan yolu mu seçerdin?
Hemen cevap vermek zorunda değilsin. Yazıyı okumayı bitirdikten sonra karar aşamasına beraber geçeriz.
Dostum, her gün, bazen her saat, hatta zaman zaman her an iki veya daha fazla seçenek arasında kalıyorsun. Mesela arkadaşınla dışarıya çıkınca ne yapacağınız hakkında seçenekler sunuyorsun. Veya iş yerinde önce hangi işini halletmen konusunda kendine seçenekler sunuyorsun. Ne konuda olursa olsun büyük veya küçük olmak suretiyle iki seçenek arasında seçim yapmak durumunda kalıyorsun. Bu çok doğal bir durum. Ayrıca çok da önemli bir durum. Çünkü iki seçenekten birini seçtiğin an diğer seçeneğin getireceği küçük veya büyük mutluluklar, aynı şekilde getireceği küçük veya büyük üzüntüleri de elinle itmiş oluyorsun. Yani Charles Bukowski'nin de dediği gibi "tünele girdiğinizde dikkat edin dostlarım, umut sandığınız ışık tren farı olabilir." Ama bunun tam tersi, yani trene girdiğinizde gördüğünüz ışık sizin kuruluşunuz da olabilir. Hemen ölüm olarak düşünme. Kaybolduğun tünelde ışık görmek seni ne kadar mutlu ederdi bir düşünsene.
Bu seçenekler, doğru veya yanlışlıklar hayatın her anında seninle beraber olacak. Önemli olan nokta tam burası. Her an seçenekler arasında kaldığını aklından çıkartmaman ve zamanın varsa doğru olanı bulmak için düşünmen gerekiyor. Bunu kendine alışkanlık olarak edinirsen her şeyin yavaş yavaş düzelmeye başladığını göreceksin. Mesela işe hangi kitabı okusam bana faydalı olur diye başlayabilirsin. Yada hangi filmi izlesem bana faydalı olur diye de başlayabilirsin. Film'in insana ne faydası olur ki diye düşünüyorsan filmlerin insan düşünce yapısına etkisi blogumu bokuyabilirsin.
Şimdi dostum, yazının başındaki sorduğum mavi ve kırmızı hap seçeneğinden hangisini seçerdin?
Yorumlar