Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kendimizi nasıl fark ederiz?

Resim
Uzun yolculuklar tek bir adımla başlar. Evet arkadaşlar başarılı olmuş insanların bir başlangıç, bir fark ediş noktası vardır. Belki bir kelime, belki bir foroğraf, belki de bir müzik. O ilk adımı atmalarını sağlayan bir şey mutlaka vardır. Bugün çoğumuzun da tanıdığı Barış Özcan'ın nasıl oturduğu yerden ayağa kalktığını biliyor musunuz? Bir videosunda diyor ki: Uzaya gönderilen roketleri izlemek küçüklüğümden beri her zaman ilgimi çekmiştir. O zamanlar sebebini tam olarak bilmiyordum tabi ama ekranın karşısındaki koltuğuma oturup, o fırlatma ritüelini, o ritüeli oluşturan tüm adımları başından sonuna kadar izlemek bana müthiş bir keyif veriyordu. Geri sayımın ardından ateşlenen o güçlü roketlerin açığa çıkardığı enerjiyle gök yüzüne doğru yükselen bir kütleyi seyretmek. Bazılarına saçma gelebilir. O zamanlar sebebini tam olarak anlayamasam da benim için çok önemliydi. Hayatım boyunca ekranın karşısındaki o koltukta oturup başka şeyleri, başka olayları, başka insanlar...

Karamsarlığa düştüğümüzde yapmamız gerekenler/Hazır mısın?

Resim
Öncelikle karamsarlık, "karamsar olma durumu, kötümserlik" olarak sözlükteki yerini almaktır. Karamsarlık bir duygu problemidir ve şiddeti kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Senin bir iş üstündeki uğraşından vazgeçemene sebep olacak kavramlardan biridir. Peki bu durumu bir kenara bırakıp yolumuza koşar adımlarla nasıl devam edeceğiz? Bunu birkaç liste şeklinde söylemek en mantıklısı olur. Bencil Olmayı Bırakın Başkalarını sevindirmek, mutlu etmek gönlünü kazanmak, sizin de olumlu yönlerinizi açığa çıkartıp bu duygunuzu geliştirecektir. Buna emin olabilirsiniz. Birinin ağır yükünü taşımak veya birine yol tarifi için yardım etmenin neresi zor öyle değil mi? Mutlu Olmak İçin Küçük Bir Neden Bulun İnsan, hayatının her alanında mutlu olmak için kendine küçük nedenler bulmalıdır. Bir kuş, bir ağaç, gün doğumu veya güzel bir gün batımı hatta birisinin giyimi bile buna dahil olabilir. Merak etmeyin bunları düşünüp mutlu olan tek kişi siz değilsiniz. ...

Nasıl kahraman olunur/ Hazır mısın?

Resim
Yıllardır izlediğimiz, dergilerde okuduğumuz süper kahramanlar gibi olmayı hepimiz en az bir kere hayal etmişizdir. Iron man gibi uçmayı, Hulk gibi güçlü olmayı ve Thor gibi şimşeklerin efendisi olmayı. Belki Iron man uçamayacağız, belki hulk kadar asla güçlü olamayacağız veya Thor gibi yıldırımlara hükmedemeyeceğiz. ama biz de birer süper kahraman olabiliriz. Nasıl mı? Yardım ederek... Mesela yolda yürürken karşınıza yardıma muhtaç bir kedi çıktı. Bu kediye elinizden o an ne geliyorsa yardım edin. Ve artık kedi için bir süper kahramansınız. Veya yaşlı bir amca bankadan emeklilik maaşını yeni çekti ve bir kısmını yere düşürdü. Bu duruma hemen müdahale edin. Artık yaşlı amcanın gözünde bir kahramansınız. Yada mendil satıp küçücük yaşta ailesine para götürmeye çalışan küçük bir kız gördünüz. O an elinizden ne geliyorsa yapın. Maddi anlamda hiçbir destekte bulunamıyorsanız, manevi anlamda küçük kızın yüzüne küçük bir gülümseme bıraktırın. Tebrikler! Artık bir süper kahr...

Umudunu yitirme/ Hazır mısın?

Resim
Size bir hikaye anlatacağım. bankacı Andy Dufresne'in hikâyesi. Bu, umut etmenin ve zekânın hikayesi. 1947 yılında başarılı bir bankacı olan Andy Dufrense aynı başarıyı evliliğinde gösterememektedir ve eşi tarafından başka bir erkekle aldatılmaktadır. Bunu kabullenemeyen Andy, eşinin aşığıyla buluştuğu bir gece alkolün de verdiği cesaretle silahına mermileri doldurur ve öfkeyle aracından iner. Eşi ve aşığının bulunduğu eve gidip onları belki de öldürecekken vazgeçer ve geriye döner fakat bu dönüş Andy'i kurtaramaz. Aynı akşam eşi ve aşığı o gece yataklarında mermi yağmuruna tutulmuşlardır. Olay yeri incelemelerinde Andy'nin ayak izlerine rastlayan polis, onu yargının eline teslim eder. Suçsuzluğunu kanıtlayamaz ve iki yıl ağırlaştırılmış mübbet hapse mahkum edilir. Tabiki size filmi baştan sona anlatmayacağım. Umut etmek için hiçbir şeye gerek olmadığını anlatmaya çalışacağım. Okumamak için neden direndiğimizi. Neden vazgeçmemek gerektiğini, iğne ...

Fırsatları nasıl değerlendirmeliyim/ Hazır Mısın?

Resim
Hepsi birer çizgi, diye geçirdi aklından. Her bir kişiyi hayali bir haritada çizili bir çizgi olarak düşündü. Hayatlar birbirleriyle kesişen, teğet geçen, birleşen ve sonra ileriye giden devasa arapsaçı gibiydi. Orda dışarıda, dünya yollarında, milyonlarca çizgi, hayat çizgisi vardı. Milyonlarca yön. Başlanan yollar, tesadüfen yön değiştiren, bazen de aniden çıkmaz olanlar. Bir anda birbirine âşık olan iki kişinin farklı yollarının keşismesi tesadüflere bağlıydı. Dünya üzerinde istedikleri saçma rotaları çizip istedikleri yere gidebilir ve birbirleriyle hiç karşılaşmayabilirlerdi. Veya birbirlerini hiç tanımadan birkaç defa karşılaşabilirlerdi. Her sabah aynı otobüse binebilirler ve birbirleri hakkındadaki hiçbir şeyden haberdar olmayabilirlerdi. Bu durum, birbirleriyle temas kurmadan, hayatlarının sonuna kadar devam edebilirdi. Ancak bazen tesadüfen yapılan bir espri bile sihirli bir şekilde yollarını kesiştirebilirdi. Yalnız başına gittikleri sönük yollar tek bir yolda birleşebilirdi...

Çok çalışmak mı derin çalışmak mı? / Hazır mısın?

Resim
Üretkenliğimizi, verimliliğimizi nasıl artırabiliriz? Su gibi akıp geçen zamana nasıl ayak uydurabiliriz? İpucu veriyorum: çok çalışarak değil. Derin çalışarak. Derin çalışmak: ne demek bu? Profesör Cal Newport'a göre: Dikkat dağınıklığı olmayan tam konsantrasyonlu bir durumda, bilişsel yetenekleri sınırlarına kadar kullanarak gerçekleştirilen profesyonel aktiviteler. Dünyayı değiştiren eserler hep bu yöntemle çalışarak ortaya çıkmış. Yazılan kitaplar, bestelenen müzikler gibi sanatsal üretimlerden tutun da, çözülen problemler ya da icat edilen şeylere kadar. Kolunu, bacağını gerekirse tüm vücudunu kullanarak tam bir konsantrasyon içine girdikten sonra ortaya çıkabiliyor. Bir de yüzeysel çalışmak var. Buna sığ çalışmak da diyebiliriz. Çok fazla dikkat gerektirmeden yapılan işler. Dolayısıyla bilişsel yetenekleri öyle fazla zorlamaya da gerek yok. Yani neredeyse herkesin sadece bir parmağını kullanarak yada o parmağı şıklatatak kolaylıkta yapabileceği işle...

Seçenekler arasında kalmak/ seçim yapmak/ Hazır mısın?

Resim
Matrix filmini çoğunuz izlemişsinizdir,  filmi izlemeyenlerin bile mutlaka bir kere gördüğü bir sahne var. O sahneyi hatırladın mı? Evet, Morpheus'un Neo'ya sunduğu mavi ve kırmızı hap seçeneği.  "Mavi hapı alırsan hikaye biter. Yatağında uyanır ve istediğin şeye inanırsın. Kırmızı hapı alırsan. Mucize ülkesinde kalırsın ve sana tavşan deliğinin ne kadar derin olduğunu gösteririm." Dedi. Ve ekledi." Unutma! Sana gerçeği öneriyorum. O kadar!!" Neo'nun hangi hapı seçtiğini bıraktığım linkten öğrenebilirsin.  (Link) Önemli olan sen bu durumda kalsan hangi seçeneği seçerdin?  Normal yaşantına devam edip bulunduğun küçük dünyandan hiç çıkmamayı mı, yoksa kimsenin kolay kolay cesaret edemeyeceği üzüntüsüyle mutluluğuyla diken üstünde diken olan yolu mu seçerdin? Hemen cevap vermek zorunda değilsin. Yazıyı okumayı bitirdikten sonra karar aşamasına beraber geçeriz. Dostum, her gün, bazen her saat, hatta zaman zaman her an iki veya...

İmkansızı Başarmak/ Hazır mısın?

Resim
Uyandın, işe gittin veya okuluna gittin belki de evdesin bugün. Yani diğer günler nasılsa bu günün de nerdeyse aynı. Bu durum hoşuna gitmiyor ama hiçbir şey yapmıyorsun. Başarmak İstediğin şey sana çok uzak geliyor olabilir, belki de zamanı geçti artık diye düşünüyorsun. Zamanı geçti diye düşünüyorsan sana 40 yaşında üniversite kazanan, 47 yaşında öğretmen olan Sakine Çakır'ı hatırlatmak isterim. Milyonlarca örnekten birisi bu sadece. Ama dersen ki "hedefim bana çok uzak"  o zaman da imkânsızı başarmanın hiçte imkânsız olmadığını anlatmak isterim.  Bu gün 29 Şubat 2020. Her 4 yılda bir gelen bu özel günle başlangıç yapman çok havalı olurdu gerçekten. İmkansızın hiç te öyle zor, başarı yüzdesi az gibi olmadığını anlaman için sadece başlangıç yapman yetiyor. Normalde başarabilirsin, yenmen gereken ilk hedef kendinsin. Başarmak için kalkışacağın iş ne olursa olsun kendi içindeki karamsarlığı yenmekten zor değil. Bu senin hikâyen, bu hikâyeyi sadece...